Gelin bu yazıda kahvenin faydaları ve zararlarını masaya yatıralım.

Uluslararası Kahve Organizasyonu’nun son yaptığı araştırmaya göre ülkemizde kişi başına düşen kahve tüketimi 400 gram olarak açıklanmış. Ülkemiz bu istatistikle ülkeler arasında 104. sırayı alıyor. Listenin ilk sırasında ise 12kg’lık kahve tüketimiyle Finlandiya bulunuyor.

Sokağa çıkıp insanlara kahve tüketip tüketmediklerini sorduğumuzda  çok az kişi kahve tüketmediğini söylüyor. Dolayısıyla kahve tüketiminin hayatımızda önemli bir yeri olduğunu söyleyebiliriz.Bu yüzden kahve tüketimini yakından incelemek, kahvenin faydalarını ve zararlarını bilmek sağlık açısından önemli olduğu kadar bizim tercihlerimizi de değiştirebilir.

 Hazırsak başlayalım.

Kahvenin Faydaları

• Öncelikle birçok insanın da bildiği gibi enerjik olmayı sağlar.
• Daha aktif düşünmenizi sağlar.
• Tip 2 Diyabet(*)  riskini azaltır.
• Alzheimer(**) ve Parkinson(***)  hastalıkları riskini azaltır.
• Yağ yakımına yardımcı olur.
• İçerdiği antioksidanlar sayesinde hücre hasarını engeller ve daha sağlıklı bir vücuda sahip olabilirsiniz.
• Karaciğer sağlığının gelişmesine yardım eder.
• Egzersiz performansını artırır.

Kahvenin  Zararları

• Tansiyonu yükseltebilir.
• Bağımlılık yaratır.
• Kaygı ve panik bozuklukları yaratabilir.
• Çarpıntı yapabilir. 

Kahvenin zararlarıyla ilgili yazdığım maddelerin tükettiğiniz kahve miktarı ve kahvenin türüyle ilişkili olduğunu unutmayın.

Kahve İçmek İsteyenlere :

Sağlıklı bir şekilde kahve içmek için;

• Kahvenize şeker,tatlandırıcı,krema ve süt tozu eklemeyin.
• Hazır kahve yerine organik kahve taneleri alın.
• Açken kahve içmeyin. Aç karnına kahve içmek kan şekerinizi düşürebilir.
• Az kavrulmuş kahveleri tercih edin.
• Haftada beş gün, günde bir su bardağından fazla kahve tüketmemeye çalışın.

*Erişkinlerde görülen diyabet türüne Tip 2 Diyabet denir. Pankreas insülin üretir; fakat insülin direnci nedeniyle vücut bunu gerektiği gibi kullanamaz. Daha çok 40 yaş üzerindeki kişilerde ortaya çıkar.

**Alzheimer hastalığı kişiyi adım adım yakın çevresinden,  sonra kendinden uzaklaştıran, bir süre sonra da mevcut yaşamla ilgili anıların teker teker silikleştiği, en sonunda insanın kendini dahi tanımakta güçlük çektiği nörolojik bir hastalık türüdür.

***Parkinson hastalığı “motor sistem hastalıklar” adı verilen gruba ait, dopamin üreten beyin hücrelerinin kaybıyla ortaya çıkan bir hastalıktır.